Irak Türkleri İnceleme Ocağı - Musul Tarihi
   
  BAŞLIKLAR
  Ana Sayfa
  Türk Dünyası
  Arap Dünyası
  Çağdaş Türk Alfabeleri
  Alfabe Bilimi
  Türkmeneli Alfabesi
  Klavye
  Haritalar
  Türk Tarihi
  Türkmeneli
  Irak
  Irak'ta Türkmen Tarihi
  Musul Tarihi
  Kerkük Tarihi
  Erbil Tarihi
  Kuzey Irak Haberler
  İletişim
  Ziyaretçi defteri
  Köprüler
  Suretler
  MP3 video klip
  Ozan Özer

Ozan Özer



Musul (Arapça: ﻞﺻﻮﻤ), Irak devleti'nin en büyük şehirlerden birisi. Irak'ın kuzeyinde Dicle Nehri kıyısında bulunan Musul'da Araplar, Kürtler ve Türkmenler yaşamaktadır.

Havlan ya da Mavsil de denilen Musul, El Cezire bölgesinde, Dicle Nehri kıyısında, eski Ninova şehrinin batısında kurulmuştur. Savunmaya uygun coğrafî konumuyla, verimli topraklara sahip olan şehir, antik çağdan sonra Hıristiyanlığın önemli bir merkezi haline gelmiştir. Halife Ömer zamanında İslâm idaresine giren Musul, Emeviler ve Abbasiler döneminde de önemini korumuştur.

1092 yılında Büyük Selçuklu, daha sonra Atabeklerin yurdu olan Musul, I. İmadeddin Zengi (1127­-1146) zamanında mamur bir belde olmuştur. Şehrin eski surları tamir edilerek muhteşem binalar ve bahçelerle süslenmiştir. Bu bölgede yaşadığı söylenen Yunus, Daniel, Circis gibi peygamberler adına türbe ve makamlar inşaa edilerek ziyaretgâh haline getirilmiştir. Çarşı meydanında İmadeddin Zengî'nin tamir ettirdiği Emeviye Camii, Nureddin Zengî'nin yaptırdığı Ulu Camii, Mücahideddin Kaymaz'ın Dicle kenarındaki Mücahidî Külliyesi önemli yapılar arasında yer almıştır.

Bedreddin Lülü zamanında (1233-1251) Musul en parlak dönemini yaşamıştır. Tepede iç kale, düzgün caddeler, çoğunun üzeri kubbe ve tonozlarla örtülü kâgir evler, cami, türbe, saray ve hanlarıyla Musul, seyyahların anlatmakla bitiremediği bir şehir olmuştur(2). 646 (1288) yılı havadisinde İbn-i Fevtî, Musul'un mamur olduğunu, Bağdad sel taşkınına maruz kaldığından, Musul'un Hatuniye mahallesindeki Türkmen çarşısının dolup taştığını, Bağdadlıların alışverişlerini buradan yaptıklarını kaydeder.

Moğol istilâsında, Bedreddin Lülü'nün sağlığında yağmalanmaktan kurtulan şehir, 1261 yılında saldırıya uğrayıp yok olmuştur. 1871'de Musul'da 18 cami, 300 mescid, 14 medrese, 10 hânkâh, 2 köprü 1 de sur duvarı bulunduğu tesbit edilmiştir(4). Bu eserler, Atabekler döneminden kalan birkaç yapı dışında, Osmanlı döneminde inşaa edilmiştir. Timur işgali sırasında şehirdeki bayındırlık faaliyeti arttırılarak Nebi Yunus ve Nebi Circis külliyeleri tamir edilmiştir. Akkoyunlular devrinde meydana gelen çekişmelerden zarar gören Musul, Safaviler zamanında da aynı ilgisizlikle başbaşa kalmıştır. Bekir Subaşı hadisesi ile İranlıların eline geçen Musul, 1667 depreminde büyük hasar görmüş, veba salgını başlayınca, halk kit­leler halinde göç etmek mecburiyetinde kalmıştır. Bundan: sonra sık sık çevre eşkiyası ve Sincar bölgesi yezîdîleri tarafından soyulan şehir, Nadir Şah'ın işgali ile iyice perişan olmuştur. Osmanlılarca geri alınan Musul, 1850 yılında mutasarrıflık haline getirilerek Bağdad'a bağlanmışsa da 1877'de tekrar vilayet olmuştur. Zengin petrol yatakları bulunan şehir, I. Dünya Savaşı sırasında İngilizler tarafından işgal edilmiştir. 1857 yılında Musul'da 38 mahalle, 27 cami ve mescid, 18 de medrese bulunuyordu.

Bugün, 1 milyon nüfusu ile Irak'ın en önemli şehirlerinden biri olan Musul, Türk şehri karakterini yitirmemiştir. Hızla gelişen modern şehircilik akımına rağmen, sağlam malzemeli yapı dokusu ile Dicle boyunca tarihi canlılığını korumaktadır. Bölgede bulunan mermer cinsi taş sayesinde bütün yapıların cepheleri sütun ve kemerlerle donatılmıştır.

637 tarihinde Müslümanların eline geçen Musul, uzun yıllar Osmanlı idaresinde kaldı.Mondros Mütarekesinden sonra İngilizler tarafından işgal edildilen Musul, Mütarekeden sonra işgal edildiği için Misak-ı Milli sınırları içerisinde yeralıyordu. İngiltere zengin petrol kaynaklarına olan yakınlığı sebebiyle Musul'u Türklere vermek istemiyordu. Musul Meselesi Lozan'da çözümlenemedi. Musul Sorunu, Lozan Antlaşmasından sonra Türkiye ile İngiltere arasında uzun süre anlaşmazlık konusu olduktan sonra 1926'da çözümlendi ve Musul Irak sınırları içinde kaldı. Bugün de, özerk Kürt bölgesi ile Federal Irak devleti arasında belirsiz bir statüye sahiptir.

Musul, Ortadoğu’nun önemli bir noktasında yer alması sebebiyle çok çeşitli kültür ve medeniyetlerin buluştuğu bir bölge olmuştur. Şehirde önemli tarihi eserler mevcuttur. İnsanlık tarihinin ilk yazılı belgeleri bu bölgede ortaya çıkarılmış, insanların kalabalıktan teşkilâtlı topluma geçişte oluşturdukları bilgiler ilk olarak yine bu bölgede meydana gelmiştir.

Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!



More Cool Stuff At POQbum.com

Bütün hakları korunur. © 2008 www.kuzeyirak.tr.gg sayfasından kaynak gösterilerek bilgi alınabilir. OZAN TASARIM SUNAR. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol